Her insan nefesi kendine alır; ne anne ne baba ne çocuk ne de diğerleri için değil. Kendimize aldığımız nefes değil midir ki diğerlerine de nefes olabilmemizi sağlayan? Varlık bilincine vardığımızda başkalarının da varlık bilinçlerine katkı oluruz. Hani önce duyduğumuzda tuhaf gelir kulağımıza uçakta bir anomali durumunda oksijen maskesini önce kendimize takmamız gerektiğini. Peki ya günlük hayatımızda kaçımız önce kendimize oksijen maskesini takmayı becerebiliyoruz? Burası durup düşünülmesi gereken bir yol ayrımı aslında. Yolun bir tarafı başkalarının yolu ve siz orada sadece bir figüransınız. Yolun diğer tarafı, sizin yolunuz ve siz orada başrol oyuncususunuz.
Diyelim ki size iki farklı kitap verildi. İlk kitap altın kaplama ve içini açıp baktığınızda altın yaldızlarla yazılmış, muhteşem bir kitap. Diğer kitap, gümüş kaplama ve içini açıp baktığınızda “ o da nesi!” kitap bomboş, tek bir harf bile yok. Şimdi desem ki size “Haydi seçin birini, siz hangisini tercih edersiniz?” “Var bunda bir numara” dediğinizi duyar gibiyim. Sırrı şu, bu kitapların: Altın kaplama olan kitap, sizin hayatınızın satır satır yazıldığı ve her kelimesini harfiyen yaşayacağınız bir kitap. Hazır bir hayat. Yalnız bir sihri var bu kitabın. Siz okuyup yazılanları yaşadıkça yazılar siliniyor. Kitabın sonuna geldiğinizde bir de bakıyorsunuz ki hayatınız bomboş geçmiş, tek bir satır bile yok sizden kalan. Gümüş kaplı kitap size verildiğinde yanında bir de hiç tükenmeyen bir kalem olduğunu farkediyorsunuz. Bu kitabın sihri, yazdığınızı yaşıyorsunuz ve yazdıklarınız hiç silinmiyor. Ne muhteşem değil mi? Tüm hayatınız sizin ellerinizde, yazıyorsunuz ve yaşıyorsunuz. Bundan daha iyi nasıl olur? Haydi sorumu yineleyeyim: “Siz hangi kitabı seçersiniz? Altın mı yoksa gümüş mü olanı mı?” “Ben altın kaplamalı olanı seçeyim, hiç yoramam kendimi, yaşar giderim” diyenlerdenseniz, iyi okumalar dileyebilirim size sadece. Ancak “Yooo bu benim hayatım, başkasının benim için yazdıklarını yaşayamam diyorsanız” çok şanslısınız. Açıkçası “Kendine Koçluk” tan bahsediyorum. Kendinize Koçluk yolculuğunuzdan sonra kitabınızı kolaylıkla, neşeyle ve ihtişamla yazıyor olacaksınız. Peki size giden yolda sizinle yolculuk etmeme ne dersiniz? “Kendinize Koçluk” için neler mümkün?” diyelim.
Yolculuğunuzdaki Yol Arkadaşınız Kim?
Yola çıkmadan önce çıktığınız yolculuktan çok yol arkadaşınızın önemi büyüktür. Yani muhteşem bir yolculukta yol arkadaşınız suratsız, mendeburun tekiyse yolculuğunuz bitmek bilmez. Ya da tam tersini düşünelim; berbat bir yolculuğa çıktınız ancak yol arkadaşınızla sohbetiniz harika, çok eğleniyorsunuz. Yolculuk size kısacak gibi gelmez mi? İşte kendinizle çıktığınız bu yolculukta da yol arkadaşınız kendinizsiniz. Kendinizi ne kadar iyi tanır, kendinize sevgi ve saygınız ne kadar fazla olursa yolculuk o kadar harika geçecektir. Yol arkadaşınızı tanımanıza yardımcı olacak birkaç araç uygulamaya ne dersiniz? Bu araçlar yola çıkmadan önce seyahat çantanızı hazırlamak, eksiklerinizi tamamlamak gibi size fayda sağlayacaktır. Her aracın uygulama detayını ve bu araçları uygularken kendinize sorabileceğiniz soru kalıplarını da eğitimlerimde veriyor olacağım.
Yepyeni bir yolculuğa hazırsanız ANCAKADEMİ olarak yanınızdayız…
Azime DURSUN